Bizi Kim Yönetiyor?

Görünürde İktidar Kim? Gerçekte İktidar Ne?

Bugün sokaktaki herhangi bir vatandaşa “Türkiye’de iktidarda kim var?” diye sorsanız, büyük ihtimalle alacağınız cevap “AK Parti” olacaktır. Ancak bu, sadece yüzeydeki bir görüntüdür. Hakikatte, Türkiye’de son 100 yıldır değişmeyen bir güç vardır: Cumhuriyet Halk Partisi ve onun kurduğu sistem.

Evet, CHP oy oranı düşebilir, hatta seçimlerde baraj altı kalabilir. Ancak bu, onun kurduğu ideolojik, bürokratik ve kültürel iktidar yapısını ortadan kaldırmaz. Çünkü mesele sadece sandıktan çıkan sonuç değil; sistemin ta kendisidir. Bugün hangi parti iktidara gelirse gelsin, uygulamak zorunda kaldığı temel politikalar, ilkeler ve normlar CHP’nin şekillendirdiği rejimin ürünüdür.

Türkiye’de asıl değişmeyen şey, bu yapının sürekliliğidir. Sandıkla yönetenler değişir, ancak nasıl yönetileceğimize dair kararı veren zihniyet değişmez. Çünkü bu yapı, 1923 sonrası kurulan ve Batı’dan ilhamla inşa edilen bir rejimin doğrudan uzantısıdır.

Bu rejim, sadece yerli bir ideolojik mühendislik değil; aynı zamanda uluslararası güç odaklarının, özellikle emperyalist ve Siyonist çevrelerin onayıyla tahkim edilmiş bir sistemdir. Laiklik, merkeziyetçilik, vesayetçi bürokrasi gibi unsurlar, bu yapı içinde Türkiye’yi Batı'nın denetiminde tutmaya yarayan temel araçlardır.

Gerçekte CHP, yalnızca bir siyasi parti değil; bir rejim aygıtıdır. Egemenliğin “millete ait” olduğu iddiası, ancak teoride geçerlidir. Anayasa ve devlet kurumları, halkın değil, bu yapının kontrolünde olduğu sürece, halkın iradesi yalnızca biçimsel düzeyde etkili olur.

Bu nedenle, anayasa kökten değişmediği, sistem baştan aşağı yeniden yapılandırılmadığı sürece, egemenlik “kayıtsız şartsız milletindir” değil; kayıtsız şartsız CHP sisteminindir. Ve dolayısıyla da onun destekçisi olan küresel aklın, yani emperyalist ve Siyonist güç odaklarının vesayetindedir.

Yorum Gönder

0 Yorumlar