III. Abdulhamid

 


Tanıştırayım; 

Kendisi, Osmanlı Devleti’nin son büyük padişahlarından Sultan II. Abdülhamid Han Hazretleri’nin dördüncü kuşak torunudur. Sadece soy bağıyla değil, karakteri, vizyonu ve hizmet anlayışıyla da dedesinin izinden yürümektedir.

Tarih boyunca derin stratejik dehası, eğitim ve ilim alanındaki reformist adımlarıyla temayüz eden II. Abdülhamid Han, “evlatlarımı değil, ümmeti düşündüm” demiştir. Bugün torunu da aynı hissiyatla hareket etmekte, kişisel çıkar gözetmeksizin ümmetin istikbali için çalışmaktadır.

Ankara’nın Çubuk ilçesinde, uzun zamandır ülkemizde örneğine rastlanmayan bir ilim ve irfan müessesesi inşa etmektedir. Bu müessese, sadece akademik bilgiyle donanmış bireyler değil; ahlak, adalet ve maneviyatla yoğrulmuş gerçek âlimler yetiştirmeyi hedeflemektedir.

Herhangi bir maddi karşılık, makam yahut menfaat beklentisi olmaksızın yürütülen bu çaba, yalnızca Allah’ın rızasına mazhar olma niyetiyle sürdürülmektedir.

Ne var ki, böylesine yüksek bir gayeyi dahi hazmedemeyen bazı çevreler ortaya çıkmıştır. Tarihimize, ecdadımıza ve köklerimize düşmanlık besleyen bir zihniyetin temsilcileri, bugün şehzademizin çalışmalarına da saldırmaktadır.

Unutulmamalıdır ki, Osmanlı hanedanına ve onun mirasına dil uzatmak, sadece bir şahsa değil, bu toprakların tarihine, kültürüne ve kimliğine saldırmaktır. Bu tür davranışlar, ya bilinçli bir düşmanlığın eseridir ya da cehaletin tezahürüdür.

Her fert, konuşurken tarihî sorumluluğunun bilincinde olmalı; ecdadına hakaret ederek kendini küçük düşürmemelidir. Zira kökünü inkâr edenin, yarına dair hiçbir inşa kudreti olamaz.

 

Yorum Gönder

0 Yorumlar