Siyah Sancak (Livâü’l-Hamd): Peygamber Efendimiz’in Sancağı
Siyah Sancak, İslam tarihinde büyük bir manevî değere sahip olan ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) tarafından savaşlarda taşınan mukaddes bir sancaktır. İslam geleneğinde bu sancağın adı "Livâü’l-Hamd" olarak da geçer ve "Övgü Sancağı" anlamına gelir. Rivayetlere göre Resûlullah bu sancağı gazvelerde ordusunun önünde taşımış, bu sancak İslam’ın izzet ve şerefini temsil etmiştir.
Bu kutsal sancak, hicri 10. yüzyılda, 1517 yılında Yavuz Sultan Selim’in Memlükler üzerine düzenlediği Mısır Seferi sırasında Osmanlı topraklarına getirilmiştir. Seferin ardından Halifelik makamı da Osmanlılara geçmiştir. Böylece Yavuz Sultan Selim, İslam dünyasının siyasi ve dinî liderliğini üstlenmiş ve tarihteki ilk Türk İslam Halifesi olmuştur. Bu olay, sadece Osmanlı tarihi açısından değil, tüm İslam tarihi açısından da bir dönüm noktasıdır.
Siyah Sancak, bu gelişmelerin ardından İstanbul’a getirilmiş ve Topkapı Sarayı'ndaki "Kutsal Emanetler Dairesi"nde diğer mübarek emanetlerle birlikte itina ile korunmaya başlanmıştır. Bugün hâlâ Topkapı Sarayı’nda sergilenen Siyah Sancak, geçmişten bugüne İslam birliğinin ve Resûlullah’a olan bağlılığın bir nişanesi olarak varlığını sürdürmektedir. Her yıl binlerce ziyaretçi, bu mübarek emaneti görmek ve tarihî mirasla manevi bir bağ kurmak üzere sarayı ziyaret etmektedir.
Osmanlı döneminde bu sancak, özel ve kritik durumlarda –özellikle cihat ilanlarında veya büyük tehlikeler anında– padişah tarafından Hırka-i Şerif gibi diğer kutsal emanetlerle birlikte çıkartılır, bu durum bir tür "İslam seferberliği" anlamına gelirdi. Bu yönüyle Siyah Sancak sadece tarihî bir eşya değil, aynı zamanda İslam dünyasında birlik, diriliş ve manevî kuvvetin sembolü olmuştur.
0 Yorumlar